İstanbul'un bir apartman sitesinde yaşanan ve toplumda büyük bir tepki uyandıran bir olay, adalet arayışının sembolü haline geldi. İbrahim Keloğlan adında bir kişi, Eros adını verdikleri sevimli bir kediye acımasızca işkence yaparak onun ölümüne sebep oldu. Bu trajik olayın ardından Eros için adalet arayışı başladı ve yüzlerce insan, duyarlılık göstererek mahkemeye akın etti.
Davanın yeniden görülmeye başlandığı gün, davayı takip etmek isteyen hayvan severler, mahkeme salonunun küçük olması sebebiyle konferans salonuna yönlendirildi. Ancak, salonun dışında kalan kalabalık, güvenlik engelleriyle karşılaştı ve bazıları, duruşmanın başlamasını beklerken havasızlık nedeniyle rahatsızlandı.
Duruşma, planlanandan biraz geç bir saatte başladı ve İbrahim Keloğlan, avukatı eşliğinde mahkemeye geldi. Kendisini bir "suç makinesi" olarak gösterilmeye karşı çıkan Keloğlan, yaşadığı bir anlık öfke nedeniyle büyük bir hata yaptığını kabul etti ve pişman olduğunu dile getirdi. Hayvanları beslemekten aldığı terapi gibi bir haz aldığını ve bu davranışını sürdüreceğini, ayrıca bir hayvan barınağına bağış yaptığını belirtti.
Bu arada, müşteki avukatları, Keloğlan'ın hayvan sahibi olmasının, suçundan kurtulmak için bir yöntem olduğunu savundu. Onlar, Keloğlan'ın davranışlarının başından beri suçunu hafifletmeye yönelik olduğunu ve toplumun bu dosyayı yakından takip ettiğini ifade etti.
Keloğlan'ın avukatları ve kendisi, toplum tarafından yanlış anlaşıldıklarını ve sağlık durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtirken, duruşma savcısı Keloğlan'ın tutuklanmasını talep etti. Keloğlan, son sözlerinde, kendini tamamen yalnız hissettiğini, hayvanlara olan sevgisinin gerçek olduğunu ve devlete güvendiğini ifade etti.
Mahkeme ara verdiğinde, salon dışında bekleyen hayvan severler, "Katil İbrahim Keloğlan" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganlarıyla tepkilerini dile getirdiler. Bu olay, Eros'un Keloğlan ile asansörde karşılaşmasının ardından yaşanan şiddetin ve Eros'un ölümünün ardından toplumsal bir harekete dönüştü. İlk duruşmada Keloğlan'ın serbest bırakılması, kamuoyunda ve sosyal medyada büyük bir tepkiye neden oldu ve Keloğlan'ın tutuklanması için geniş çapta bir kampanya başlatıldı.
Bu olay, sadece bir kedinin trajik ölümü değil, aynı zamanda adaletin sağlanması ve hayvan haklarının korunması adına toplumun bir araya geldiği bir mücadele olarak tarihe geçti.