Yeniden merhabalar sevgili okuyucularım. Konumuz bugün yine Başhemşire Emine ve çetesi. Çetenin yeni ayak oyunlarına karşı ben tedbirlerimi aldım. Hastane yönetimi de bu çetenin bize karşı başlattığı tedaviyi vermeme ve engelleme çalışmalarına karşı duyarlı hale geldi ve dün ilk defa Başhemşire Emine ve çetesinin 13’ncü kat için yaptığı hemşire çalışma çizelgeyi bize bakan hemşireleri boşluk bırakmayacak hale getirerek yeniden düzenledi. Başhemşire Emine ve çetesine karşı adımı attı.
Dün Başhemşire Emine’yi hastanede gördüm. Bir kaç gündür evden çıkıp işe gelmediği için kendisini göremiyordum. Genel durumunu şöyle anlatayım. İlk yazımdan hatırlayacağınız gibi Başhemşirenin tek derdi gardrobu ve koltuğu demiştim. Dün Başhemşire Emine’yi hastanenin 8’nci katındaki mutfaktan çıkarken gördüm. Anladığım kadarıyla yine çay sigara menüsünü kullanmış. Bir kot pantolon üstüne de bir ceket giymiş. Ceket içine de kalın bir kazak giymişti. Gözleri şişti. Sanki ağlamış ya da az uyumuş gibi bir hali vardı. Beni fark ettiği an sessizce kattan ayrıldı ve gitti. Anladığım kadarıyla hastama tedavi verdirtmemek için çetesiyle birlikte yaptığı ayak oyunları onu biraz uykusuz biraz da yorgun hale getirmiş. Bu arada hastasına karşı şahsi konularını (ne olduğunu bende bilmiyorum) makamını kullanarak ceza verme haline getiren ve görevini kötüye kullanan birini de ilk defa bu X hastanesinde gördüm. Ben hastane yönetimine dün resmi olarak Başhemşire Emine’yi de şikayet ettim. Bu da burada bir köşede kalsın. Bu konuya birazdan geri geleceğim.
Dün hem hastane genel müdürüne hem de genel müdür yardımcısına konuyla daha yakından ilgilenmeye başladıkları için hem teşekkür ettim hem de somut adımları geç attıkları için sitemlerimi ilettim. Hastaya hemşire vermeyen, kat hemşirelerinin dağıtım listesine hastanın oda numarasını yazmayan ve ogün hasta o hastanede yatmıyormuş gibi davranan sorumlu kat hemşiresi hakkında da savcılığa resmi şikayette bulunacağımı da ilettim. Ve hastamı buradaki Başhemşire ve çetesinden koruyamıyorsanız devletimiz hastamı korur dedim.
Neyse bugüne gelecek olursak Başhemşire Emine, Kat sorumlu hemşiresi ve o çeteye üye hemşireler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ve hastamızın tedavisinin aciliyetini de belirterek, tanıklarımızın dinlenmesini, hastanede yaptığımız şikayetlerin tutanaklarını ve hastamızın ölümüne sebebiyet verilebilecek düzeyde de hemşire atanmadığını ve hastamızın gece atak geçirdiğini, hastane kayıtlarıyla birlikte savcılık makamına sunduk. Konu hakkında adaletin vereceğe kararı beklemeye başlayadık.
Ancak bilmenizi istediğim bir konu daha var. Biz Başhemşire Emine ve çetesinin 13’ncü kat sorumlusu hemşire hakkında ek bilgilerde sunduk. Bu bilgileri ben hastane yönetimine de söyledim.
Başhemşire Emine, hastanede yaşanılan hemşire sıkıntısını son günlerde adı yapılan sağlık operasyonunda sıkça geçen ve yeni doğan bebek bölümlerinde hastaları taburcu etseler bile onları hala o hastanede tedavi alıyor gibi gösterip devleti milyonlarca dolandırmakla suçlanan REYAP’tan gidermeye çalışıyor. Bunu da 13’ncü kat sorumlu hemşiresi üzerinden yapıyor. Neden bu hemşire üzerinden yapıyor. Çünkü 13’ncü kata getirdiği bu kat sorumlusu savcılığın soruşturduğu yıllarda o hastanede yönetici pozisyonuyla çalışmış. 6-7 ay önce maddi konular sebebiyle(artık ne tür maddi konu onuda bilmiyorum) ayrılmış. Şimdi bu kat sorumlusu hemşireyi lideri Başhemşire Emine sürekli arıyor ve hemşire istiyor. Bizim odamızla hemşire bankosu karşı karşıya. Oradaki tüm konuşmaları odadan net duyuyoruz. Zaten bu hemşirede bizim duymamız için bağıra bağıra “TAMAM EMİNE HANIMCIĞIM. BEN REYAPTAN GETİRİRİM EMİNE HANIMCIĞIM. TABİKİ EMİNE HANIMCIĞIM” gibisinden cevaplar veriyor. Bu kat sorumlusu son 10 gündür de 80 hemşirem gözaltına alındı. HEMŞİRELERİM DE HEMŞİRELERİM diye diye geziyor kattaki bankosu önünde. Oradan gelen hemşireleri de liderinin kendisine verdiği güç ve kuvvetle işe aldırma çalışıyor. Bir kısmını işe aldırdı bir kısmını da insan kaynaklarıyla görüştürmeye devam ediyor. Yani anlayacağınız Başhemşire Emine ve 13’ncü kat sorumlusu marka değeri kamuoyunda bilinen güzelim hastaneye sabıkalıları getirmeye başladı. (BU ARADA REYAPTA ÇALIŞAN İŞİNİ DÜZGÜN YAPAN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA SÖZÜM YOK. BENİM SÖZÜM DEVLETİ DOLANDIRANLARA.)
Ben bu konuyu dün yaptığımız görüşmede hastane yetkililerine tekrar anlattım. Benim hastam yerine sizin hastanız olsaydı, hastanıza hemşire verilmeseydi, tedavi sekteye uğratılmak istenseydi ve beklenen ataklarda o gece gelseydi ne yapardınız dedim. Biri ben ortalığı ayağa kaldırırdım dedi. Diğeri lafı yuvarladı.
Buradan yeniden ilan etmek istiyorum. Benim hastane ve hastane yönetimiyle ve diğer birimleriyle hiçbir derdim yok. Benim derdim Başhemşire Emine ve çetesiyle. Hastamı korumaya çalışıyorum.
Ancak anlamadığım konu şu. Hastanenin verdiği yetkiyi kötüye kullanan tedaviyi vermeyen art niyetli çalışanların o kattan alınması ya da işten atılması için BENİM HASTAMA KÖTÜ BİR ŞEY Mİ OLMASI GEREKİYORDU? Ya da şöyle söyleyeyim. Allah korusun tabiki de. Bir şey yapılması için BENİM HASTAMIN ÖLMESİ Mİ GEREKİYORDU.
Yazı dizimi konu artık hukuki boyuta geçtiği ve hastane üst yönetimi konuya dahil olduğu için burada sonlandırıyorum.