ASELFLIR-500 ile donatılmış bir SİHA'dan hareketli deniz hedefine yapılan başarılı atış, Türk savunma sanayii için büyük bir başarıyı temsil ediyor. Uzmanlar, bu başarının gelecekte KAAN gibi yeni nesil SİHA'lar için kritik öneme sahip olduğunu ve Türkiye'nin elektro-optik sistemler alanında dışa bağımlılığını sona erdirebilecek bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor.
Türkiye'nin en önemli savunma sanayii başarılarından biri de yerli ve milli SİHA'lardır. 30'dan fazla ülkede görev yapan bu platformların en kritik sistemlerinden biri de elektro-optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemleridir.
Kanada'nın ambargosu sonrası Türkiye bu alandaki dışa bağımlılığını sona erdirmek için çalışmalarını hızlandırdı. ASELSAN tarafından geliştirilen ASELFLIR sistemleri zaman içinde performansını artırdı ve Baykar ve TUSAŞ'ın SİHA'larında kullanılmaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde Saros Körfezi'nde yapılan testte, ASELFLIR-500 ile donatılmış bir Akıncı TİHA, hareketli deniz hedefini milli mühimmatla başarıyla vurdu. Bu atış, ASELFLIR'in dünya standartlarında bir sistem olduğunu ve Türkiye'nin bu alandaki önemli bir eşik atladığını gösteriyor.
Savunma Sanayii Uzmanı Kadir Doğan, ASELFLIR'in önemini şu şekilde açıklıyor:
Dünyada çok az sayıda ülke bu tür sistemleri geliştirebiliyor.
ASELFLIR 500'ün geliştirilmesi, KAAN gibi yeni nesil SİHA'lar için POD ve Kızılötesi Arama ve Takip Sistemi (IRST) gibi kritik sistemlerin geliştirilmesine de imkan sağlayacak.
Bu başarı, Türkiye'nin elektro-optik sistemler alanındaki dışa bağımlılığını sona erdirebilecek bir dönüm noktası olabilir.
ASELFLIR'in başarısı, Türk savunma sanayiinin uluslararası alandaki saygınlığını da artıracak ve yeni ihraç fırsatları yaratacaktır.