Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın Adalet Bakanlığı önünde gerçekleştirdiği protestoya ilişkin açıklamalarda bulundu. Tunç, Tanal’ın eylem yaptığı noktanın Bakanlık binası olmadığını belirtirken, "Mahmut Bey’in biz o yağmurun altında ıslanmasını kesinlikle istemeyiz. Direkt makama gelseydi, biz orada ona çay da söylerdik, yemek de söylerdik. Haber verseydi Bakanlığa davet ederdim" dedi.
“Tutuklama istisnai bir tedbirdir”
AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Tunç, tutuklu öğrencilerle ilgili süreç ve koğuşta şiddet gördükleri yönündeki iddialara da açıklık getirdi. Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul’daki adli soruşturmalar sırasında yaptığı “sokak” çağrısının ardından yaşanan olaylarda bazı gençlerin güvenlik güçleriyle karşı karşıya geldiğini ve çeşitli istenmeyen gelişmelerin yaşandığını hatırlattı.
Olaylar neticesinde 819 kişi hakkında işlem yapıldığını, bunlardan 278’inin tutuklandığını ve 3 asliye ceza mahkemesinde davaların açıldığını belirten Tunç, tutuklamanın istisnai bir yöntem olduğunun altını çizerek sürecin mahkemelerin değerlendirmesine tabi olduğunu ifade etti.
"İşkenceye sıfır tolerans politikası sürdürüyoruz"
Bir gazetecinin öğrencilerin darbedildiği iddialarını sorması üzerine Tunç, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Gençlerimize yönelik herhangi bir fiil gerçekleşmişse, somut olarak örnek varsa, bu konunun üzerine kararlılıkla gidilir. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Gençlere yönelik böyle çirkin şeyler olmaz. Gözaltı merkezlerinde, cezaevlerinde, adliyelerimizde her yerde kameralar var. İşkenceye sıfır tolerans politikası çerçevesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Adi suçlularla aynı koğuşa konulduğuna ilişkin birtakım dezenformasyonlar yapıldı. Böyle bir durum söz konusu değil.”
Yargılama sürecinde, kişinin dosyasındaki fiile göre karar verecek olan makamın mahkemeler olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun tutuklama şartlarını açıkça düzenlediğini hatırlattı.
"Adalet Bakanlığı sanıp Yargıtay önünde eylem yapmış"
CHP’li Mahmut Tanal’ın yaptığı protestoya da değinen Tunç, Tanal’ın eylemi yanlış binanın önünde gerçekleştirdiğini söyledi. Meclis’te 16 yıl boyunca yan yana odalarda bulunduklarını ve aralarında bir hukuk oluştuğunu hatırlatan Tunç şu ifadeleri kullandı:
“Yoksa yağmurun altında ıslanmasını kesinlikle istemeyiz. Gelmesi lazımdı. Direkt makama gelseydi, çay da yemek de söylerdik. O soğukta, yağmurun altında, çadırın içinde sabaha kadar mağdur olmasını ister miyiz? Milletvekili neticede. Komşumuz, 16 yıldır da bir hukukumuz var. Adalet Bakanlığı binasının önünde olsa yine görürüz. Kızılay’a bakan caddede eski Yargıtay binamızın önünü Adalet Bakanlığı zannetmiş ve orada eylem yapmış. Keşke önceden haber verseydi, ben onu Bakanlığa davet ederdim.”
Mahir Polat’ın sağlık durumu hakkında açıklama
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik “terör” soruşturması kapsamında tutuklanan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın sağlık durumuna dair de bilgi veren Tunç, Polat’ın cezaevine girişinden bu yana çeşitli şikayetlerinin olduğunu ve her defasında doktor muayenesinin yapıldığını söyledi. Adli Tıp Kurumu’nun bazı tetkikler istediğini belirten Tunç, bu işlemlerin hastanede gerçekleştirildiğini ve sonuçların Adli Tıp’a gönderildiğini ifade etti.
“Tetkiklerin sonucu Adli Tıp’a intikal ettiğinde, Adli Tıp Kurumu bununla ilgili karar verecek. Bazı yanlış anlamalar da var. Ceza Güvenlik Tedbirleri Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açıkça düzenlenmiş. Cezaevinde hayatını yalnız başına idame ettiremeyecek tutuklularla ilgili de düzenleme var. Buna yönelik tam teşekküllü hastane ve Adli Tıp’ça onaylanan bir rapor varsa tutuklama yerine adli kontrol kararı verilebilir diyor.”
“DEM Parti’nin İmralı ziyareti talebi yok”
Tunç, DEM Parti’nin İmralı Cezaevi’ne yönelik bir ziyaret talebi olup olmadığına dair soruya ise net bir yanıt verdi. Bakan, hükümlülerin yakınlarının bayram vesilesiyle görüşme talebinde bulunduklarını ve bu görüşmelerin sağlandığını ifade etti.
“İmralı ile ilgili yakınlarının bir görüşme talebi oldu. Orada barındırılan diğer hükümlülerle ilgili de talep oldu. Görüşmeler sağlandı, bayram görüşmesini yaptılar. DEM Parti’nin kurumsal olarak ayrıca şu anda İmralı’yla görüşme talebi söz konusu değil.”