Narin Güran davasında mahkeme hakimine şok suçlama: HSK'ya şikayet edildi

Narin Güran davasında mahkeme hakimine şok suçlama: HSK'ya şikayet edildi

Diyarbakır’da, 19 gün kayıp kaldıktan sonra dere yatağında ölü bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili görülen davada dikkat çekici bir gelişme yaşandı. "Suçluyu kayırma" suçlamasıyla yargılanan 6’sı tutuklu toplam 15 sanığın avukatları, mahkeme hakimini Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet etti.

Şikayet Dilekçesi Başsavcılığa Teslim Edildi

Sanık avukatları adına Avukat Mustafa Demir’in imzasını taşıyan dilekçe, HSK’ya iletilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığı Muhabere Bürosu’na teslim edildi. Dilekçede, duruşmanın teknik imkanlarla kayıt altına alındığı belirtilirken, usule ilişkin ciddi itirazlara yer verildi. Dilekçede şu ifadeler kullanıldı:

“Duruşma teknik imkanlar kullanılmak suretiyle kayıt altına alınmıştır. Ses ve görüntü kaydı alınan dava dosyasının duruşmasında bir kısım meslektaşlarımızın ifade ettiği üzere sanıkların sorgu/savunması alınmadan önce iddianamenin okunması, sanıkların yasal haklarının hatırlatılması gerektiği belirtilmesine karşın duruşma hakimi tarafından sanıkların susma hakkı ve diğer hakları hatırlatılmadan, ayrıca savcı tarafından iddianame okunmadan sanıkların savunmasına geçilmiştir."

Sanık avukatları, SEGBİS kayıtlarının temin edilmesi halinde bu hukuka aykırılıkların açıkça görülebileceğini belirtti.

“CMK 147. Madde İhlal Edildi, Tutanak Gerçeği Yansıtmıyor”

Dilekçede, UYAP sistemine yüklenen duruşma tutanağında, CMK’nın 147. maddesinde belirtilen hakların hatırlatılmış gibi gösterildiği ancak gerçekte böyle bir durumun yaşanmadığı savunuldu. Şöyle devam edildi:

"SEGBİS kayıtlarının temini, duruşmadaki avukatların ve sanıkların bilgisine başvurulması halinde CMK m.147’de belirtilen haklar hatırlatılmadan ve iddianame dahi okunmadan sanıkların savunmasının alındığı anlaşılacaktır."

“İlgisiz Derneğe Katılma Yetkisi Verildi” İddiası

Dilekçenin devamında, çocukların da yargılandığı dava dosyasına ilişkin olarak duruşmaların kapalı yapılması gerektiği belirtilirken, UCİM Derneği'nin davaya katılmasına tepki gösterildi. CMK ve Avukatlık Kanunu’na aykırı bir şekilde ilgili derneğin duruşmaya katılmasına müsaade edildiği ileri sürüldü:

“Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin kanun hükmüne rağmen çocukların yargılandığı bir dava dosyasına ilgisiz derneği adeta baro gibi değerlendirmek suretiyle davaya katılmasını sağlayıcı yol açıldığı, çocukların üstün yararının gözetilmediği anlaşılmıştır.”

Reddi Hakim Talebi Geri Çevrildi

Avukatlar ayrıca duruşmada hakimin tarafsızlığına dair şüphe oluştuğunu, bu nedenle reddihakim talebinde bulunduklarını ancak taleplerinin usulsüz biçimde reddedildiğini kaydetti:

“Yasada yeri olmadığı halde ‘reddihakim talebinin yazılı dilekçe ile verilmesi gerektiği’ gerekçesi ile reddihakim talebinin reddine karar verilerek duruşmaya devam edilmiştir. Duruşma sırasında bunun üzerine reddihakim dilekçesi yazılı olarak sunulmasına ve ilgili mevzuat hükmünde yazılılık şartı bulunmadığı hatırlatılmasına rağmen duruşmaya ara verilmeden devam edilmiştir."

“6 Ay Ceza Alt Sınırı Olan Suçta 7 Ayı Aşan Tutukluluk”

Dilekçenin sonunda, sanıkların tutukluluk süresine ve mahkemenin tutukluluğu devam ettirme gerekçelerine dair ağır eleştirilerde bulunuldu. Şöyle denildi:

“Sanıkların yargılandığı suçun kanundaki alt sınırı 6 ay bir ceza gerektirdiği, duruşma tarihi itibarıyla tutuklulukta geçirdiği sürenin 7 ayı aşkın bir süredir devam ettiği, bir kısım sanıkların benzer suçlamalardan tutuksuz yargılandığı, bir kısım sanıkların ise soruşturma aşamasında resen tahliye edildiği...”

Avukatlar, tüm bu nedenlerle mahkeme hakiminin tarafsızlığının sorgulanması gerektiğini, sanıkların temel haklarının ihlal edildiğini ve tutukluluk kararının yasal dayanaklardan yoksun olduğunu savundu.

“Yargıya Güven Zedelendi”

Sonuç olarak dilekçede, kamuoyunun yakından takip ettiği bir davada açıkça yasaya aykırı şekilde duruşma yapıldığı, yargı sürecinde yapılan bu uygulamaların adalete ve yargıya olan güveni sarstığı vurgulandı:

“Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin kanun hükümlerine aykırı işlem yapılmak suretiyle yargılanan sanıkların temel kanuni haklarına aykırı duruşma yapılması, duruşmada yasaya aykırı ara kararların tesisi ve sanıkların tutukluk halinin devamına ilişkin kararda yasada var olmayan gerekçenin yazılması suretiyle zarara sebebiyet veren duruşma hakimi hakkında soruşturma açılması ve tecziyesini saygıyla arz ve talep ederim."

Önceki Haber Özgür Özel'den çok konuşulacak Devlet Bahçeli formülü! ‘Ön kapıdan da yan kapıdan da…’
Sonraki Haber İBB operasyonu davasında sürpriz karar: O isim tahliye edildi
Benzer Haberler