8 yaşındaki Narin’in boğularak öldürülmesinin ardından yürütülen soruşturmada yeni ve önemli bir delil elde edildi. Küçük kızın cesedi üzerindeki incelemelerde, avuç içinde ve şortunda bulunan saç ile kıl parçalarının DNA analizleri tamamlandı. Bu örneklerin, Narin’in annesi Yüksel Güran ve abisi Enes Güran ile uyumlu olduğu tespit edildi. Bu bulgu, cinayetin aydınlatılmasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Delil mahkeme tarafından dikkate alınırsa, katilin kimliğiyle ilgili önemli bir ilerleme kaydedilmiş olacak.
Mitokondriyal DNA Sonucu Uyumlu Çıktı
Diyarbakır’daki duruşmaların başından itibaren süreci yakından takip eden eski baro başkanı Avukat Nahit Eren, sosyal medya hesabından, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporu paylaştı. Eren’in aktardığına göre, Narin’in cesedinde bulunan kıl parçaları, Mitokondriyal DNA testiyle incelenmiş ve Narin’in annesi Yüksel Güran ile abisi Enes Güran’ın DNA dizilimleriyle uyumlu olduğu belirlenmiş. Bu tür DNA analizleri, sadece anne tarafından geçen ve annesel soy ağacındaki bireylerde benzer sonuçlar veren Mitokondriyal DNA üzerinde yapılabiliyor.
2 Aralık 2024 Tarihli Raporun Detayları
Avukat Eren’in paylaştığı rapor, 2 Aralık 2024 tarihli ve Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne ait. Raporda, Narin’in cesedinden alınan kıl örneklerinin sol avuç içi, siyah şortu ve atletinden elde edildiği belirtiliyor. Bu örnekler, Narin’in babası Arif Güran, annesi Yüksel Güran, abisi Enes Güran ve tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar ile karşılaştırıldı. Yapılan incelemelerde, Narin’in ve annesi Yüksel Güran ile abisi Enes Güran’ın Mitokondriyal DNA dizilimlerinin uyumlu olduğu, ancak babası Arif Güran ve sanık Nevzat Bahtiyar ile uyuşmadığı sonucuna varıldı.
Raporda ayrıca, kıl örneklerinin köksüz olduğu ve bu yüzden sadece Mitokondriyal DNA testi yapılabildiği ifade edildi. Bu bulgu, babadan alınan örneklerin uyuşmaması nedeniyle, baba ile kıl örnekleri arasındaki farkı da açıklığa kavuşturdu.
Kısa Boğuşma ve Direnme İzleri
Narin’in cesedinde yapılan otopsi sonucunda, küçük kızın boğularak, boynuna ve göğsüne baskı yapılarak öldüğü tespit edilmişti. Ayrıca, ceset üzerinde yapılan incelemeler, küçük kızın kısa süren bir boğuşma sırasında yaşamını yitirdiğini ve bu sırada avuç içi ve şortuna yapışan kıl parçalarının, bir direnme veya boğuşma izleri oluşturduğunu ortaya koyuyor. 11, 16 ve 29 cm uzunluğundaki saç kılının, bu olayın ardından kopmuş olabileceği düşünülüyor.
Ceset Üzerinde Bulunan Kıl Parçaları
Narin’in cesedi bulunduğunda, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu tarafından ayrıntılı bir inceleme yapılmıştı. İlk aşamada, ceset üzerindeki kıl parçalarının kime ait olduğuna dair bir sonuca varılamamıştı. Bu örnekler, gelişmiş cihazlarla İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda daha detaylı bir şekilde incelenmişti.
Enes Güran’ın Şüpheli Davranışları
Narin cinayetiyle ilgili soruşturma sırasında tutuklanan abisi Enes Güran, cezaevinde yaptığı telefon görüşmelerinde adli tıp raporunu ısrarla sormuştu. Bu, şüpheli davranışlar arasında dikkat çekti. Enes Güran, küçük kızın diş macunu ve diş fırçası kullanımı hakkında konuşmuş ve bu durum, Narin’den DNA izlerinin çıkmasından endişe ettiği yönünde iddiaları gündeme getirmişti.
Narin cinayetinin çözülmesinde, ceset üzerinde bulunan kıl parçalarının DNA analizlerinin önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor. Bu yeni bulgular, soruşturmanın seyrini değiştirebilir ve katillerin kimliklerinin belirlenmesinde önemli bir adım olabilir.
