Baas rejiminin devrilmesinin ardından İran, Şii grupları kışkırtarak Suriye’de gerilimi yeniden tırmandırmaya çalışıyor. Tahriklerin ardından Lazkiye ve Tartus merkezli 17 kentte çatışmalar yaşandı ve birçok kişi hayatını kaybetti. Mezhep savaşı endişesi büyürken, İranlı bir mollanın "Sünnilerin kanı size helal, hepsinin kafasını koparın" sözleri olayların fitilini ateşledi.
Provokasyon ve Olayların Başlangıcı
İranlı Şii Molla Lokman Bedirgara’nın tahrikleri sonucu başlayan olaylar, devrik rejimden Tümgeneral Muhammed Kanco Hasan’ın liderlik ettiği bir kalkışma ile hız kazandı. Çatışmalar Lazkiye, Tartus ve çevresindeki 17 yerleşim yerine yayıldı. Yeni Şam yönetimi, bu bölgelere asker ve güvenlik güçlerinden oluşan konvoylar gönderdi.
"Büyük İsyan Hazırlığı Yapılıyor"
Eski bir Nusayri albay olan Basel, Baas rejiminin kalıntılarının Tartus merkezli bir isyan hazırlığında olduğunu belirtti. Basel, "Binlerce ev cephaneliğe dönüştürüldü ve suçlarının cezasını çekmemek için Alevi-Nusayri topluluğunu felakete sürüklüyorlar" dedi.
Sabotaj ve Saldırı Tehditleri
Eski El-Muhaberat yetkilisi Halit Beyye ise, Suriye’de hala 13 bin kadar Şii militanın aktif olduğunu ve sabotaj eylemleriyle süreci daha da tırmandırabileceklerini söyledi. Beyye, "İran, PKK ve diğer gruplar üzerinden Alevi-Nusayri kartını zorlayarak provokasyonlara devam edecek" dedi.
Türkmen Mahallesine Katliam Planı
Lazkiyeli bir sivil olan Tahsin Hoşkar, Türkmenlerin yoğun yaşadığı Harıd Ali Cummal bölgesinde katliam planları yapıldığını iddia etti. Hoşkar, "Bu planlar, Sünni-Alevi savaşı başlatmak ve Türkiye’den intikam almak için hazırlanıyor" diyerek Türkmenlerin yanı sıra bölgede yaşayan yüz binlerce Sünni Müslüman’ın da tehdit altında olduğunu vurguladı.
Uzmanlardan Uyarı ve Çözüm Önerileri
Lazkiye’de konuşan uzman Ayhan Orli, Nusayri gruplardan silahların acil olarak toplanması gerektiğini ifade etti. Orli, Şam yönetiminin, belirli bölgelere odaklanarak bir acil eylem planı hazırlaması gerektiğini söyledi. Özellikle Tartus, Kırdeha ve Kadmus gibi bölgelerdeki silah ve cephane stoklarının tehdit oluşturduğunu belirtti.
Türk Gücünün Rolü
Uzmanlar, Türkiye’nin bölgedeki çatışmasızlık gücünün gerilimi azaltmada ve güvenliğin sağlanmasında hayati bir rol oynadığını ifade etti. Mayın temizleme faaliyetlerinin hızlandırılması ve Bayırbucak bölgesine dönüşlerin teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı.
Gerilimin daha da tırmanmaması için uluslararası toplumun Suriye’deki duruma karşı hızlı ve etkin bir müdahalede bulunması çağrısı yapılıyor.