Gazeteci Taha Ün, günümüzün karmaşık siyasi ve toplumsal iklimini iki farklı figür üzerinden yorumladığı dikkat çekici analizinde, çağını anlamaya çalışan ve anlamayı reddeden iki insan tipini karşı karşıya getiriyor.
"Bir Sabah Kahraman, Bir Akşam Düşman"
Bazı insanlar, içine doğdukları zamanın dilini çözemez. Gürültü, karmaşa ve hız arasında yönlerini şaşırırlar. Ün, bu noktada Ahmed el-Şara’yı örnek veriyor. Yıllarca susturulan, dışlanan el-Şara’nın sessizliğinin aslında bir arayış olduğuna işaret ediyor. Ve bu arayışın cevabının Türkiye'den geldiğini vurguluyor.
"İnancı Araca Dönüştürenler"
Diğer yandaysa, çağını yalnızca anlamaya değil, kendi lehine şekillendirmeye çalışanlar var. Ün’e göre Fethullah Gülen, inancı bir araç, güveni ise silah haline getiren bir figür. Kurduğu yapılar, devletin derinliklerine kadar sızsa da, milletin kalbine ulaşamadı. Çünkü bu toprakların kalbi, ihaneti sezme konusunda da, affetmeme konusunda da güçlüdür.
Gülen’in zamanla dua yerine bir tehdit gibi anıldığını, fısıltılarla başlayan etkisinin gürültüye dönüştüğünü belirten Ün, onun yalnızca bir sürgüne değil, kalıcı bir yalnızlığa mahkûm olduğunu dile getiriyor.
Türkiye’nin Duruşu: Sabır ve Hikmet
Taha Ün’ün metninde öne çıkan bir diğer güçlü tema ise Türkiye’nin tavrı. El-Şara’nın sesine çıkarcı ya da kurtarıcı refleksle değil, sağduyu ve sabırla karşılık verildiğinin altı çiziliyor. Türkiye'nin bir yönüyle sadece kapı açmadığı, aynı zamanda yön gösterdiği vurgulanıyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin geleneksel devlet aklının ve hikmetinin, zamanla sınanmış iradeleri yeniden inşa ettiği ifade ediliyor.
"Biri Gölgeden Yönetmek İstedi, Diğeri Gölgenin Ne Olduğunu Anladı"
İki isimden biri satır aralarında silinirken diğeri öne çıkıyor. Ün’e göre bu farkın nedeni, birinin sırtını Türkiye’ye dayamış olması, diğerinin ise Türkiye’ye sırt çevirmesi.
Türkiye’nin yalnızca güçlü olana değil, doğru yöne yönelen herkese umut olma iradesini taşıdığı vurgusuyla sona eriyor. Ve şu cümle, analizin ana fikrini adeta özetliyor:
“Kim sırtını Türkiye’ye dönerse yalnız kalır. Kim sırtını Türkiye’ye yaslarsa yeniden kurulur.”