23 Nisan’da Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki Marmara depremi sonrası kamuoyunda çeşitli değerlendirmeler yapılırken, Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün sözleri sosyal medyada gündem oldu. Cübbeli, depremi Ramazan ayında rüyasında gördüğünü ve cemaatiyle birlikte ettiği dualar sayesinde yıkımın önüne geçildiğini öne sürdü.
“Rüyamda deniz kabarıyordu ama yıkım yoktu”
Ahmet Mahmut Ünlü, depremle ilgili değerlendirmelerini YouTube hesabından paylaştığı bir vaazda anlattı. Ünlü, Ramazan ayının başında bir rüya gördüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Biliyorsunuz, bir mart gibi, Ramazan-ı Şerifin başında bir rüya görmüştüm depremle ilgili ve anlatmıştım... Yani bir yıkılma olmadığını, işte bir şey olmadığını ama çok korkutulduğumuzu beyan edip…”
Rüyasında denizlerin kabardığını gördüğünü aktaran Cübbeli, ancak herhangi bir yıkım olmadığını vurguladı.
“Dualarla yıkımın önüne geçildi”
Ünlü, 19 Mart tarihinde binlerce kişinin katılımıyla topluca hacet namazı kıldıklarını belirterek, bu duaların etkili olduğunu şu sözlerle dile getirdi:
“Hacet namazlarını biliyorsunuz. Kalabalık, binlerce kişinin iştirakiyle kadın erkek kılmıştık. Elhamdülillah Rabbim kabul ve karin eylemişti... Bu da ona bir delalet ve alamet oldu. Bir yıkım olmaması...”
Duaların etkili olduğuna dair ümitle hareket ettiklerini ifade eden Cübbeli Ahmet, Efendi Hazretleri’nin kendisine bir keresinde “Duaların müstecaptır” dediğini de hatırlattı.
“Gazı yavaş yavaş çıkart Ya Rabbi, bizi yıkma”
Cübbeli Ahmet, vaazında “deprem gazı” tabirini de kullanarak, yaptıkları dualarda Allah’tan büyük bir yıkım yerine küçük sarsıntılarla sürecin atlatılmasını dilediklerini şöyle anlattı:
“Ya Rabbi, yıkma bizi... Ara ara depremleri yapıp gazı yavaş yavaş çıkartarak... Hani bir kerede 7,5-8 olacağına işte böyle 4’tür, 5’tir, 6’dır... Gazı çıkart da bizi yıkma diye böyle dualar yaptık.”
Ahmet Mahmut Ünlü, konuşmasında bilimsel değerlendirmelere de atıf yaparak, bazı uzmanların bu depremin olası büyük İstanbul depreminin yerine geçmiş olabileceğine dair görüş bildirdiğini de aktardı. Ancak nihai hükmün Allah’a ait olduğunu vurguladı.
